Türkçe » Korece | 71 [yetmiş bir] | bir şey istemek

71 [일흔하나] 뭘 원해요

71 [ilheunhana] mwol wonhaeyo

Ne istiyorsunuz?	당신은 뭘 하기를 원해요?; dangsin-eun mwol hagileul wonhaeyo?
Futbol mu oynamak istiyorsunuz?	당신은 축구하기를 원해요?; dangsin-eun chugguhagileul wonhaeyo?
Arkadaşları mı ziyaret etmek istiyorsunuz?	당신은 친구를 방문하기를 원해요?; dangsin-eun chinguleul bangmunhagileul wonhaeyo?
istemek	원해요; wonhaeyo
Geç gelmek istemiyorum.	저는 늦게 도착하는 것을 원하지 않아요.; jeoneun neujge dochaghaneun geos-eul wonhaji anh-ayo.
Oraya gitmek istemiyorum.	저는 거기 가는 것을 원하지 않아요.; jeoneun geogi ganeun geos-eul wonhaji anh-ayo.
Eve gitmek istiyorum.	저는 집에 가기를 원해요.; jeoneun jib-e gagileul wonhaeyo.
Evde kalmak istiyorum.	저는 집에 있기를 원해요.; jeoneun jib-e issgileul wonhaeyo.
Yalnız olmak istiyorum.	저는 혼자 있기를 원해요.; jeoneun honja issgileul wonhaeyo.
Burada kalmak mı istiyorsun?	당신은 여기서 있기를 원해요?; dangsin-eun yeogiseo issgileul wonhaeyo?
Burada mı yemek yemek istiyorsun?	당신은 여기서 먹기를 원해요?; dangsin-eun yeogiseo meoggileul wonhaeyo?
Burada mı uyumak istiyorsun?	당신은 여기서 자기를 원해요?; dangsin-eun yeogiseo jagileul wonhaeyo?
Yarın mı yola çıkmak istiyorsunuz?	당신은 내일 출발하는 것을 원해요?; dangsin-eun naeil chulbalhaneun geos-eul wonhaeyo?
Yarına kadar kalmak mı istiyorsunuz?	당신은 내일까지 있기를 원해요?; dangsin-eun naeilkkaji issgileul wonhaeyo?
Hesabı yarın mı ödemek istiyorsunuz?	당신은 청구서를 내일에서야 지불하기를 원해요?; dangsin-eun cheong-guseoleul naeil-eseoya jibulhagileul wonhaeyo?
Diskoya mı gitmek istiyorsunuz?	디스코장에 가기를 원해요?; diseukojang-e gagileul wonhaeyo?
Sinemaya mı gitmek istiyorsunuz?	영화관에 가기를 원해요?; yeonghwagwan-e gagileul wonhaeyo?
Pastaneye mi gitmek istiyorsunuz?	카페에 가기를 원해요?; kapee gagileul wonhaeyo?

Beynin yeni kelimeleri nasıl öğrendiği

Kelimeler öğrendiğimizde beynimiz yeni içerikleri kaydeder. Öğrenmek yalnız sürekli tekrar yapıldığında işler. Beynimizin kelimeleri ne denli hafızamıza kayıt etmesi birçok faktörlere bağlıdır. En önemlisi ama kelimeleri sürekli tekrarlamamızdır. Sadece sürekli okuyup yazdığımız kelimeler kayıt edilir. Buna kelimelerin görsel olarak arşivlendiğini söyleyebiliriz. Bu öğrenme tarzı maymunlarda da geçerlidir. Maymunlar sıkça gördükleri kelimeleri ,,okumayı‘‘ öğrenebilirler. Kelimeleri anlamadıkları halde şekillerinden tanımaktadırlar. Bir dili akıcı konuşabilmek için çok kelimeye ihtiyacımız vardır. Bunun için kelimelerin iyi organize olmuş olması gerekmektedir. Çünkü zihnimiz bir arşiv gibi çalışmaktadır. Bir kelimeyi çabuk bulabilmek için onu nerede araması gerektiğini bilmeli. Tam bu yüzden kelimeleri belirli bir içerik içinde öğrenmek daha verimli olacaktır. Böylece hafızamız hep doğru dosyayı açabilir. Ama çok iyi öğrenmiş olduğumuz bir şeyi tekrar unutabiliriz. Böylece bilgi aktiften pasif hafızaya geçer. Unutarak aslında işimize yaramayan bilgilerden kurtuluruz, ve beynimiz yeni ve önemli bilgiler için yer açar. O yüzden bilgilerimizi sürekli aktif hale getirmemiz çok önemlidir. Pasif hafızada bulunan bilgiler ama ebediyen yok olmamaktadırlar. Unutulmuş bir kelimeyi gördüğümüzde yine de hatırlarız. Bir kez öğrenilen bilgi, ikinci kez görüldüğünde daha hızlı öğrenilir. Kelime hazinesini genişletmek isteyen bir insan, hobilerini de genişletmeli. Çünkü her birimizin belirli ilgi alanları var. Bu yüzden çoğu zaman aynı şeylerle ilgileniriz. Ancak, bir dil birçok farklı kelime alanından oluşmaktadır. Siyasete ilgi duyan biri, arada bir spor gazetelerini de okumalı!