Türkçe » Rumence | 51 [elli bir] | Alışveriş yapmak

51 [cincizeci şi unu] A face comisioane

Kütüphaneye gitmek istiyorum.	Vreau să merg la bibliotecă.
Kitapçıya gitmek istiyorum.	Vreau să merg la librărie.
Gazete satıcısına gitmek istiyorum.	Vreau să merg la chioşc.
Bir kitap kiralamak istiyorum.	Vreau să împrumut o carte.
Bir kitap satın almak istiyorum.	Vreau să cumpăr o carte.
Bir gazete satın almak istiyorum.	Vreau să cumpăr un ziar.
Bir kitap kiralamak için kütüphaneye gitmek istiyorum.	Vreau să merg la bibliotecă ca să împrumut o carte.
Bir kitap satın almak için kitapçıya gitmek istiyorum.	Vreau să merg la librărie ca să cumpăr o carte.
Bir gazete satın almak için gazeteciye gitmek istiyorum.	Vreau să merg la chioşc ca să cumpăr un ziar.
Gözlükçüye gitmek istiyorum.	Vreau să merg la optician.
Markete gitmek istiyorum.	Vreau să merg la supermarket.
Fırına gitmek istiyorum.	Vreau să merg la brutar.
Bir gözlük satın almak istiyorum.	Vreau să cumpăr o pereche de ochelari.
Meyve ve sebze satın almak istiyorum.	Vreau să cumpăr fructe şi legume.
Sandviç ekmeği ve ekmek satın almak istiyorum.	Vreau să cumpăr chifle şi pâine.
Gözlük almak için gözlükçüye gitmek istiyorum.	Vreau să merg la optician ca să îmi cumpăr o pereche de ochelari.
Meyve ve sebze satın almak için markete gitmek istiyorum.	Vrea să merg la supermarket ca să cumpăr fructe şi legume.
Sandviç ekmeği ve ekmek satın almak için fırına gitmek istiyorum.	Vrea să merg la brutar să cumpăr chifle şi pâine.

Dil değişimi = Kişisel değişim

Dilimiz bize ait, ve kişiliğimizin önemli bir parçasıdır. Birçok insan ama birçok dil konuşmaktadırlar. Bu, daha fazla kişiliğe sahip olduklarını mı gösterir? Araştırmacılara göre: Evet! Dili değiştirdiğimizde, kişiliğimizi de değiştiririz. Bu, farklı davrandığımızı gösteren kanıta Amerikan bilimcileri varmış. İki dilli bayanların davranışları üzerinde çalışmalar yapmışlar. Bu bayanlar İngilizce ve İspanyolca ile büyümüşler. Ve her iki dili ve kültürü eşit olarak iyi tanıyorlardı. Yine de davranışları dillerine bağlıydı. İspanyolca konuşurken özgüvenlilerdi, ve kendilerini o çevrede daha iyi hissediyorlardı. İngilizce konuşmaya başladıklarında davranışları değişim göstermiştir, daha az özgüvenli olmakla birlikte tedirgin bir tavır sergilemişlerdir. Araştırmacılar bu durumda bayanların kendilerini daha izole hissettiklerini gözlemlemişler. Bu durumda konuştuğumuz dil davranışlarımızı etkilemektedir. Bunun sebebini henüz araştırmacılar da daha bilmemektedirler. Muhtemelen kültürel standartlara yönelik hareket ediyoruz. Konuşurken, dilin geldiği kültürü düşünerekten hareket ediyoruzdur. Bu tamamen doğal bir yolla gerçekleşmektedir. Bundan dolayı, dilin geldiği kültüre uyum sağlamaya çalışıyoruz. Kültürün gerektirdiği çerçevesi doğrultusunda hareket etmekteyiz. Deneylerde Çin kökenli konuşanlar daha çekingen olmakla birlikte İngilizce konuştuklarında daha özgüvenli davranmışlar. Belki de davranışlarımızı daha iyi uyum sağlamak için değiştirmekteyiz? Fikirleri ile eşdeğer olduklarımız gibi olmak istiyoruz…